YÜREK AĞRISI…

Uyuyordu canda ten susuyordu bedende ağrılar haykırıyordu yalnızlık günü doğuran güneşte nerede kaldı?  Sen söyle bahar kış neden acı… ? Gökyüzüne karanlık neden çalınmış, Ay ışığı umutlar nerede… Bu hüküm sana giydirilmiş kefen bana ise tabutlar kadar korkulu deseler ki bugün! Yüreğinde ne var, Hiç yada hiçliğe yarım kalmış sevdam… Neden nedensizdir bu haykırış bilmiyorum, bilseydim yürürdüm yollarına sevgiyle dile gelir aşk derdim Ama ansızın geliyor diyorlar ki, neden böylesin…? Gönlümde bir ağrı var her gece oturur içime… Dört mevsim gibi bir gün eser bir gün yıkar bir günde umut umut… Yağmurlar ardında bulutları bekletir sanki mavi bir okyanusun içinde kaybolmuş gibiyim.. Ummanım büyük limanım yok ve korkular içinde susuyorum ama kendi alemimde karınca kadar yüküm olsaydı eğer dağlar neden kaldıramadı yok bir teselli istemiyorum, sahte aşklar yorgun yüreğe ağır gelir… Olacaksa hoş kokulu bitki gibi uzaklarda yakınım kalsın içime her çektiğimde beden değil yürek yürüsün yollarında avuç avuç göz yaşına mutluluğu anlatsın, sevmek büyükse sevgiyi dile getirmek daha büyüktür. Ama; yürekten ve sessizce olmalı kanadı kırık kuş misali benim dudağımdan düşmeli cümleleri, Cana can katan güzelliği değil sadık yüreği olmalı hangi kış sert eserse eşsiz sevdanın ağırlığını yüreğinde taşımalı var mı böylesi… Ey gönül; var olup da yokluğa nakkaş olan her hücreme her zerreme yazılan var, Toprağa kader edilse de  yürekte söz olan […]