Hz. Üzeyir Kıssa

Vaktiyle Buhtinasr adlı bir Kral vardı İsrailoğullarına karşı savaş açar, ve savaştan galip gelen Kral’ın askerleri olur. İsrailoğullarının bir kısmını Öldürür bir kısmını esir alır bir kısmını kendi işlerinde çalıştırırdı. Kudüs Şehrinde ise taş üstünde taş bırakmaz yakıp yıkmış . Zalim Kral Buhtinsra esir olanlar arasında Üzeyir Peygamberde vardı . Bir gün Üzeyir Peygamber Zalim […]

İstinca, İstibra ve istinka (fıkıh bilgisi)

İstinca  necaseti ref ve izale etmektir ki, def i tabiiden sonra erkeğe ve kadına ait bulunur. (Buna dilimizde, taharetlenmek denilir. Taharetlenmekten aciz olana, ancak nikâhlısının yardımı caizdir.) İstibra ihlilden yani sidik mecrasından sidik damlalarını gidermektir ki, küçük su döküldükten sonra olur ve erkeklere mahsustur İstinka, istincâda mübalâğa etmek ve temizliğe son derece ihtimam eylemektir. İstinca  su […]

Söz düşer gönlümüze o vakit..

Görüşmemek görmemek değildir.. Değer verdiklerimiz vardır varlıkları ile tebessüm kaynağımız, görmek isteriz doğan güneşin aydınlığı gibi tebessümümüzü canlandıranları… ne zaman kelimelerimizin yere dökülüğünü görsek, toparlar yüreğimize koyuverir mutluluk olarak,yalnız değiliz dimdik ayaktasın dercesine yanımızda değiller belki ama dualarının her karesindeyiz.. Bazen topraktan çıkmak isteyen bir fide, bazende; daha yeni emeklemeyi öğrenen bebek misali tatlı olur […]

Gülün dikeni ŞERİ’AT’a, sapı TARİKAT’a, çiçeği HAİKAT’e ve kokusu da MA’RİFET’ir

Ey aşık-ı sadık ve Hakka talip olan kardeşim , tasavvuf bir gül ile tarif ve tavsif edilir. Bir gülü elimize aldığımız zaman, o gülün dikeni ŞERİ’AT’a, sapı TARİKAT’a, çiçeği HAİKAT’e ve kokusu da MA’RİFET’e misaldir. Gülün kendisi de, kokusu da ancak dikeninin ve sapının muhafazası ile mümkündür. Dikeni ve sapı olmazsa, ne gül ne de […]

Sözler vardır savrulup gider.

Sözler vardır savrulup gider, kendisini kaybeder duracak sakinleşecek bir liman arar… Haykıran bakışlar altında ezilir kalp dile vurmak istese de edep müsaade vermez sözlere… Ne gelirse Hak tan geldiğini bilir nefsine dur der.. Gidecek liman arar savrulan dalgalara inat… gökyüzünün saf temiz rengi kaynağını duygulardan alır yansır adeta ayaktayım dimdik duruyorum dercesine.. Her geçen an […]

Rabıta üzerine Sohbet.

Benim de bilgim yokta kelam ile yazmaya çalışıyoruz. Neye benzetirim rabıtayı zikir = zikrullah zikir = aşk bu ikisinin bütün olması bir olması rabt yani bir  olmasıdır. Açıklamasını şöyle bir misal ile vereyim. Eskiden dikiş makinaları vardı. Demir kafası vardı. Kasaları olurdu,  altta da kasnak vardı onları çalıştıran bir kayıştı ikisini buluşturan bir eden demi […]

Peygamberimizin çok sevdiği çocuk Üsame.

Peygamberimizin çok sevdiği çocuk Üsame. Üsame sevimli mi sevimli oldukça akıllı bir çocuktu. Peygamber Efendimizin dadısı Ümmü Eymen biricik oğluydu babasını savaşta şehit düşmüştür. Babasızlığın acısını biricik Peygamberimizin sevgisiyle ilgisiyle unutmuştu.   Sevgili Peygamberimiz onu bir dizine torunu Hasan’ı ise diğer dizine  oturtur Onları Öper ve onlar için dua ederdi. Sevgili peygamberimizin ocağında ve onun […]

EL-MÂCİD (C.C.)

Kadr-ü şanı yüce ve Kerem’i bol olan Onun şan ve Kerem’i bir ölçüye hesaba gelmez ki onun cömertliği nin bahçesinde herkes çiçek toplar. Arıda bali denizde inciyi asma dalında salkım salkım üzümü O halk  eder sonra kullarını ayağına gönderir yine bazı kullarını Gönül Cihan’ın a cömertlik cevherleri saçar onları güzel ahlak ile donatır onlara iyilik […]

Gıybet

Bir gün Hasani Basri Hzlerine ya imam sen diyorsun ki ashabi  kiram zamanında Medinede gıybet yapıldığı zaman Medineniin sokakları kokardı. Biz de şimdi gıybet ediyoruz fakat hiçbir yer kokmuyor denildiği zaman bir insan derici dükkanına girdiğinde burnu oranın kokusuna dayanamaz. Belli bir süre geçtikten sonra artık alışır ve deri dükkânındaki kerih kokulardan hiçbir şey duymaz […]