Ne çok severdim seni.
Geceleri sessizliğe bürününce sen yüreğinde hissederdim kendimi. Gündüzün telaşından sıyrılınca Seninle nefes aldığımı hissederdim.
Karanlığı en çok o zamanlar sevdim ne güzeldir, sessizlik ve yalnızlık.
En çok seni saklardım o saatlerde herkesten, birde yüreğimde gizlerdim en dibe, karanlıklar bile yetmezdi sanki gizlememe.
Kendimden kıskanırdım oysaki seni,
Hani insan severken sınırsızca sever ya, ruhunu sever, ona tutulur bir ışık misali saplanır o gördüğü ışığa işte böyleydin benim için.
Sanki dünyanın en günahkar kulu benmişim gibi, senle arınıyordu tüm kirlerim. Toprağa düşen tohum misali filizleniyordu yeniden tüm ümitlerim.
Öylesine güçlü tutkuydu ki sana bağım sen bunu hiç fark edemedin.
İnsan çok kere sever, bazen o sevgiyi aşk diye tanımlar ya hani, benim için tanımlanmayan duyguydun sen.
Tarifi yok sana olan sevgimin, bir kaç sevginin toplamı yekünü gibiydin.
Herkesten bir parça vardı sende.
Ama işin garibi bir kaba sığdıramıyordum seni.
Yine cümlelerimin sonuna geldim biliyor musun, tarifte zorlanıyorum kendimi anlatırken sana.
Ben seni nasıl böylesine sevdim.
Çünkü sevgilide gördüğün sonsuz olanın yansimasiydi….aslında sevivilen sadece O…