SINIR KÖPRÜSÜ
Hayatımızı idam ettirirken, düşüncelerimizde, arkadaşlıklarımızda, eşimizde yada çocuklarımızda sevginin dostlukların sınırı olmalı mıdır ?
Severken dile gelen gönülden candan sevmek..
– Ben seni ÖLÜMÜNE seviyorum dediğimiz… Kendi hayatımızdan vazgeçebilecek kadar delicesine sevdiklerimiz…
Hayatta acaba senden daha değerli kim olabilir hayatımızın merkezine koyduklarımız.. Ne derece doğru sevebiliyoruz, sevmeyi becerebiliyormuyuz.!!
Oysaki bir mümin şiarı ile sevmeliyiz. Severken ölçüyü elden bırakmamalıyız. Ölçüden kast ettiğim tabi ki miktar değildir. Ölçüden kastım bir beşerin sevgisinin Yaratıcının Allah c.c sevgisinin önüne geçmemesidir.
Karşılığı olmayan, sonsuz bir şekilde sınırı olmayan yalnız ve yalnız tek sevgi ALLAH c.c olan sevgidir.!!!!
Onun yolunda ilerleme, onun bizlerin ahlak çerçevesinde koyduğu kurallar dustürunda yaşamımıza şekiller katarız.
Peki ya dostlarımızı yada değer verdiklerimizi nasıl karşılıksız seveceğiz ve sınırı ne olacaktır..
Bunun cevabı da yine Allah’u tealanın rıza-i hoşnut doğrultusunda ve İslami kurallar doğrultusunda sevmeliyiz .
Hepimizin hayatta arkadaşlıklarında dostluklarında kırgınlıkları vardır…
Hiç beklemediğimiz anda beklemediklerimizin tavırları sözleri bizleri kırabiliyor. Şakaları bizi yıpratabiliyor..
Onun için dostluklarımız da yıpranmamak için, arada mesafe olmalıdır..
Dostluklarımız da , samimiyetlerimizde, sevgi temelinde ki dostluk
Kur’ân-ı Kerim’de; Mümin erkekler ve mimin kadınlar birbirlerinin dostudurlar.(et-Tevbe, 9/71)
Dostluk Cenabı Mevla rızası için olmalıdır inşaAllah.
Selamun aleykum .Saruhan yazılarını okuyorum ama yorum ilk defa yapayım dedim .Allah için sevmek Allah için dostluk o kadar guzelki çünki içinde idrak var .Herşeyin son bulacagını bilmek var Rıza i bari var .Biz severken nasıl seviyoruz bunun ölçüsünü gercekten ortalamak lazım ifrat tefrıt var.Ama ne yazıkki şimdi ebeveynler bunu dengeleyemiyorlar .Mearic suresi 11.ayeti kerime aslında yeter dengeyi tutmada kıstas almaya ..Mearic 11 (11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın…Düşünsenize gözümüz hi,ç bir şeyi görmeyecek …Ben bir başladımı duramam.. Kendimi tutup sonlandırıyım yazımı 🙂