Ardina bakma..
Ayrılınca insan anlar ki artık dönmek imkansız dır.
Bir ümid taşırsın ilk zamanlarda. kahkahadan gözlerinin yaşardığı anları hatırlayınca. O anki mutluluğuna hatırlayınca şaşarsın.
Bir resim karesi gibi birikmiş anılara bakarsın ve anlarsın ki sadece bir kısa düştür yaşanan.
Bir kaç acı söz ve beddua siler yikar iyi niyet kalelerini. Burkar içini ve sevgiye dair bir sey bırakmaz içinde.
Seller, tufanlar, heyalan, olur o an kalpte. Sesiz bir çiğlik kopar içinde.
Ne görmek istersin artık. Ne özlem hissedersin.
Buz keser kalbin. Kırılmak dedikleri şey bumu acaba? İçinde bir şey ölür cenazesi olmayan bir mefta.
Sorgularsın kendini ben ne yaptım.?
Ne zarar verdim.
Nerde incittim?
Nerde kırdım ki beddua nın muhatabı oldum.
Sonra ne verdiğini hatırlarsın. SEVGI…
Yere serpilip dağılan ayaklarıyla çiğnediği sevgini toplarsın yerden ve saklarsın.
Kalbin eski haline döner dalgasız fırtınasız bir deniz.
Huzur sarar içini sadece huzur. Olman gereken yere geri adim atmışsındır.
Ne sitem var ne sorgulanma yaşananlara.
Yaşandı oldu bitti diyorsun. sadece dudaklarim da da ve şükür var ve dua.
Sonra.. anlarsın hatırlasın hissedersin bir rüyaymış ve uyanmışsındır.
Ne acısı gerçek ne sevincli nede mutlu anların.
Ardına bakmadan yol almak gerekiyor sa düşünceleri terk ile yola düşülmeli yol uzun yolcu yorgun.