Evet, içimiz yanıyor, kalbimiz ağlıyor…
Kalp nasılsa, vücut da öyledir. Müminler bir insanın organlarının tamamıdır. Nasıl organlarımız birbiriyle uyumlu şekilde hareket eder, müminler de bu şekildedir. İnsan vücudunda herhangi bir organda hastalık çıksa bile diğerleri yardıma gelir. Bir yerde canı yansa hepsine sirayet eder. Aynen öyle de biz de sabırla elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü acımız artık kalbe dayandı. Bu mesele sadece Gazze değil tüm insanlığın meselesi haline geldi. Ne demiştik kalp nasılsa vücutta öyledir. Kalp durursa insan ölür, insanlık ölür, bir alem ölür. İnsanlık ölüyor, mezarımız Filistin olmasın….İşte bunun için sesimizi elimizden geldiği kadar duyurmaya çalışalım. Boykotsa boykot, dua ise dua , infaksa infak.. Karınca misali…
Ateşe atılan Hz. İbrahim (a.s) ile karınca kıssasını hatırlayın.
Minicik ağzında bir damlacık suyla ateşi söndürmeye giden karıncayı hatırlayın. Ona, “vazgeç” derler, “bu büyük ateşi o bir damlacık suyla söndüremezsin.”
Karınca “olsun” der, “safım belli olsun; sorulursa birgün, Allah’ın (c.c) elçisi ve dostu Halil İbrahim peygamberi yalnız bırakmadığım bilinsin.”
Evet, yangını gören koşmalı, önce o tutuşmalı çünkü; yangınlar seyredilmez. Az çok, büyük küçük yardım için önce kalpler açılmalı, sonra da eller uzatılmalı. Bir damla da olsa kalbimizden kopup gelen o bir damlacık gözyaşı nice yangınları söndürecek güçtedir. Allah dilerse ve kabul ederse, nice olmaz denilen şeyler olur. Biz, üzerimize düşeni yapalım yeter ki.
Tüm kainata karşı, insanlığa ve de Allah’a karşı herbirimiz sorumluyuz.
Her gün ama her gün karşımızda hiç bitmeyen bir insanlık faciası yaşanıyor. Bu felaket daha ne kadar sürecek? Kardeşlerimiz katlediliyor.
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan değil midir?
Onlar bizim mümin kardeşlerimiz. Görmesek de, bilmesek de, onlar bizim mümin kardeşlerimiz. Allah (c.c.) buyur muyor mu? ” Müminler kardeştir” diye.Kardeş kardeşe bu kadar uzak olur mu?
Ama inşallah, insanlık ölmeyecek, Filistin de sönmeyecek. Baştaki başlara insan bozması canavarlara, zalimlere, eli kanlı siyonistlere rağmen, bir kısmının da olsa, kendi halkının bile tepkisi, inşallah bu ümidimizi artırıyor. Bediüzzaman Hazretlerinin bir asır öncesinden verdiği müjdenin gerçekleşmesi yakındır inşallah.
“Evet ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür sada, İslam’ın sadası olacaktır.” (Bediuzzaman Said Nursi)
Ümidimiz tamdır. Bu uğurda her hayrın ve her yardımın yanındayız. Haydi biraz hızlıca. Vakit geç olmadan…
BOYKOT LİSTESİ
Yiyecek Markaları
Sağlık & Temizlik
Teknoloji