Kendini beğenmişlik.
Edilen ibadetlerin işlenen iyiliklerin fesada uğramasına sebep olan başlıca afetlerden biri de şüphesiz kendini beğenmişliktir.
Yüce Kur-an Kerimde lokman/18 mealinde Buyrulduğu üzere.
Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. lokman/18
Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin. İsra / 37
Kendini beğenmişlik insanoğlunun yaptığı hayırlı bir işi kendine mal etmesi Yüce Allah’ın lütuf ve yardımını tanımaması ve bunu kendisinin büyük bir başarısı olarak alkışlamasıdır.
Böylesine Bir duyguya kapılmanın sahibine getireceği başlıca iki büyük zararı vardır.
1-) Kendini beğenmişlik Yüce Allah’ın yardımına set çeker.
Bunun manası Kendini beğenen kişi Rabbinin yardımına Nail olmayıp rezil ve perişan olması demektir.
Bu ise kişi hesabına başlı başına bir felaket diri, diriye bir ölümdür Bu konuyla sevgili Peygamberimiz şu Ölmez Hadis-i şerifleri ile ışık tutmaktadır.
“Şu 3 şey insanı helaka götüren felaketlerdendir.”
1- Hırs ve cimrilik
2- Nefsin arzu ve isteklerin peşinden koşmak.
3- Kendini beğenmişlik.
…
2-) Kendini beğenmişliğin İkinci büyük zarar kişinin ettiği ibadetleri işlediği güzel amelleri fesada uğramaktadır.
Bu gerçeği Hz İsa şöyle dile getirmektedir.
Ey havariler..!! nice açıkça yanan kandiller en hafif bir rüzgar esintisi ile sürüp gider.
Nice abidlerin de amellerinin kendilerini beğenmişlikleri silip süpürür.
..
Kendini istediği güzel amelleri gözünde büyütme ve dolayısı ile kendisine karşı haddinden fazla güven beslemektedir.
Alimler bu konuya daha derinlemesine incelemişler ve şu tarifi yapmışlar.
“Kendini beğenmişlik kulun işlediği güzel amellerin kendisine sağladığı Şeref ve itibarı Allah’tan başkasından bilmesi onun ya kendi becerikliliğinin eseri ya da kendisini başarıya götüren başkalarının eseri sanmasıdır.”
Halbuki işlenen güzel ameller şeref ve itibarı ancak Allah verebilir. O’nun değer vermediği amel hiçbir şeref ve itibar kazanamaz. İnsanoğlunun bunu böyle bilmesi gerekir .
Yok eğer tövbesiz ölüp giderse işledikleri ameller muameleye girmez geri teper. Bununla ilgili Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmaktadır.
“Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Kıyamet günü, mütekebbirler (kibirlenenler) küçük karıncalar gibi haşr olunurlar.
Onları her yönden zillet bürümüştür.
Cehennemde Büles denen bir hapishaneye sevk edilirler.
Ateşlerin ateşi onları bürür. Cehennem ehlinin irinleri kendilerine içecek olarak verilir. Bu içeceğe tînetu’l-habâl denir.” Tirmizi
Kibir hastalığına düşen bir kişi ölmeden önce tövbe kapısını çalarsa ameli kabul görür.