Yıllar evvel karalanmış sayfalarda buldum acımı.
Sana seslenişim, Dualarım yankılanmış sayfalarda..
Gitme.!! deyişim düşmüş sayfalara saklanmşım yine orda kalın defter aralarına.
Hastalandığın o günlerde baş ucundan ayrılmazken, gözyaşlarım değil sakladığım hıçkırıklarım vardı..
Ölümünün korkusu, ayrılık endişesi ile sinmiştim salonun en köşesinde olan sandalyede..
Veda etmek zordu benim için.. Uzaklaşma Babacığım ne olur bizden yazılmış sayfalara..
Gözyaşlarım düşmüş günlüğüme, Allah’ım bizlere bağışla onu diye yakarışlarım var..
Yapamam ki ben Babasız diye haykırışlarım..
Korkularım var, bir hata yaparsam kim uyaracak beni.
Kim uyandıracak sevgiyle sabah namazlarına. kim örtecek üstümü sen gibi.. Kim ? seslenecek bana sen gibi..
Kim Baba.? Kim! beni cennete sürükleyip cehennemden uzaklaştıracak sen gibi..
Dünya beni sıktığında kim sen gibi teselli edecek yavrum Dünya gelip geçici diyecek..
Kime yaslanacağım! ben dağ misali babacığım…
Geçmişte defterime not düştüğüm bir yazıydı bu.
İnsan unutamıyormuş ama sadece acıya alışıyormuş yıllar sonra bu yazıyı okuyunca bir kez daha anladım.!!