Kulun RABBİNE vasıl olması ve geldiği yere dönmesi gerek.
Kul ilk yaratıldığı yere vardığında, vuslata erer. Bu kapıda herkese açıktır.
Onun için de Kuran ı Kerimi tefsir etmeye iman ve ihsanı anlatanlardan iyi öğrenmek ve içselleştirmek icap eder derler.
Öğrenmek istediklerini ALLAH tan öğrenmese birileri çıkıp kendi bilgisini nefsi ile küfrü ile beraber onlara öğretir.
Böyle bir öğrenmekte kirli bir öğrenmedir dolayasıyla ile kirli bir bilgiyle bir daha kirlenmiş olur.
Çünkü öğrendikleri bilgi ALLAh ın muradı dışında ise o öğrendikleri bilgiler sadece onları kirletir.
ALLAh bizi tefekküre davet eder.
Eğer biri imanını ALLAh a olan sevgisini artırmak istiyor, ALLAh kendisini sevsin istiyorsa ALLAh ın ayetleri üzerinde tefekkür edip bu ayetleri RABBİM bana vahy etmiş ve onları anlayıp üzerinde tefekkür etmemi düşünmemi
anlamamı istiyor demesi gerekir.
Herkes fatihayı biliyor. Bu yüzden herkes fatihanın yedi ayeti üzerinde tefekkür etmelidir derdi bir ustad…
Yedi sayısı sonsuz ve sinirsiz demektir derler. Bu yüzden biri fatihanın yedi ayeti üzerinde tefekkür ettikçe ayetler onun GÖNLÜNDE açılır. Bununla beraber kuran-ı her gün en az bir sayfa okuyup ayetler üzerinde tefekkür etmelidir.
Arapça’sını bilmiyorlarsa tefsiri üzerinde tefekkür etmeleri gerekir derdi. Çünkü tefekkür olmadan akli kullanmış olmayız.
Dolayasıyla ile bir şeyde kazanamayız böyle olunca da bilgiler sadece bir kulağımızdan girer öbüründen çıkar.
Hıc olduğunun, aczının, tek kuvvet ve kudret sahıbının O oldugunun farkına vardıgındanmı?….
Fani ancak bir o kadar da güzelliklerle dolu yaratılmis dünya baştan sona Rabbimizi anlatmakta ve tefekkür kaynağı olmaktadır. Allah c.c ilimde sebat versin maneviyatla donatsın inşaAllah. Elinize saglık.