Ağlayacak neyin mi var? Neyin yok ki?
Ağlamaya sebep mi ararsın ey nefis
Ağla o zaman, herşeye bulduğun o vakti, namazlarına bulamadığın için ağla
Ağla bu gece ey nefsim
her gece 8-10 saat keyfince uyuyup da,
seni yalnızca Rabb’inin göreceği bir vakitte, riyadan uzak,
gecenin en koyu bir zamanında duasız gecelerine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
ağzından çıkanı kulağının duymadığı zamanlarda, kırdığın kalplere ağla
‘İyiliği emredip, kötülükten sakındırmakla’
görevli olan dudaklarının hakkı haykırmadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
‘Mü’min örnek olandır’ düsturunca ne eşine, ne anne-babana,
ne de evlatlarına hakiki bir örnek olamadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
Efendimizin (sav) ‘Cennet onların rızasındadır’
buyurduğu anne-babanı hor görmene, onları terk etmene,
arada bir dahi olsa onları aramamana ağla
Ağla bu gece ey nefsim
her gün saatlerce izlediğin televizyona karşılık,
gözlerini Kur’an’la buluşturmadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
dünyada kalacakmışçasına yaşayıp da ölümü hiç düşünmediğine,
kabri aklına getirmediğine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
çeklerinin, senetlerinin, paralarının, yatının,
katının hesabını yaptığın kadar; namazının,
orucunun, kulluğunun hesabını yapmadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
Efendimizin (sav), hiç bir günahı olmamasına rağmen,
Rabbisinden her gün yüzlerce ‘af’ dilemesine karşılık,
tövbenin, senin aklına günde bir kere bile gelmemesine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
İslam büyükleri, imkanları olmadığı zamanlarda dahi,
zekat verebilmek için çeşitli yollar aramalarına mukabil,
sen, olduğu halde vermemek için ‘yükümlü değilim’ bahanesine sığınmana ağla
Ağla bu gece ey nefsim
yaşlılarımızı küçümseyerek onlara karşı sıla-i rahim görevimizi yapmadığımıza ağla
Ağla bu gece ey nefsim
sahabe-i kiram efendilerimizin ellerine geçen bir malı,
kendi ihtiyaçları olmasına rağmen, hemen tasadduk etmelerine karşılık,
senin özel günlerde dahi sadaka vermediğine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
‘Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ prensibince,
hangi komşunun ‘aç’ yattığını dahi bilemeyecek kadar ‘egoistçe’ yaşamana ağla
Ağla bu gece ey nefsim
dünyanın dört bir yanında Hakk’a hizmet için çırpınan kalpler,
binbir meşakkatle yoğrulurken, sen ‘oturduğun yerden ahkâm kesmene’ ağla
Ağla bu gece ey nefsim
fuhşiyatın binbir çeşidi kol gezerken, kendini koruyamadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
Kainatın Rahmet Peygamberi’nin (sav), lanetlemesine karşılık,
‘yapan, ölü kardeşinin etini yemiş gibidir’ buyurduğu gıybeti,
bırakamadığın için ağla
Kardeşinin, dostunun, amirinin gıybetini yapmayı devam ettirmene ağla
Ağla bu gece ey nefsim
en çok da bütün bunlara rağmen kendini ‘haklı’ görmene ağla
Ağlamaya sebep mi aramıştın ey nefis!
Al işte, bir çırpıda söylenecek uyarılar
Fakat bilmem ki, Rabbimiz’in ve Efendimizin (sav)
sözlerinin ‘tesir etmediği’ sana bu uyarılar etki eder mi?
Hem öyle yalvaralım ki bu gece, efendimizin (sav), bizlere,
burada rüyalarımızda, ötelerde de cennetinde kucağını açsın
ve bizleri huzuruna mutlulukla çağırsın
Gel ey nefsim, bu geceyi Kur’an’la dopdolu geçirelim
ve okuduğumuz ayetler, kabir aleminde nur olsun bizlere
Gel ey nefsim, Rabb’imizden, hakiki kurtuluşu,
Hak yoluna infak edeceğimiz helal rızkı, dine hizmet edecek sıhhati,
insanlığa ALLAH’ı ve Rasulü’nü (sav) sevdirecek aileyi isteyelim…
Ellerine sağlık Mevla CC ecrini versin
Tesekkurler