TEFEKKÜR
Faziletler dörttür:
1- Adalet: Nefsani kuvvetlerin orta yolda durmasıyla var olur.
2- İffet: Bu, şehvete hakim olmakla mümkündür.
3- Kuvvet: Bu, öfke ile kaimdir.
4- Hikmet: Bu da tefekkür ile ayakta durur.
Tefekkürün faziletine ermek isteyen şu beş şeyi yapsın:
1- Allah’ın varlığına delalet eden ayetleri ve O’nun birliğini belirten alametleri düşünsün.
2- Allah’ın ihsan edeceği sevabı arzulasın.
3- Allah’ın vereceği cezayı aklından çıkarmasın.
4- Allah’ın insana yaptığı ihsanı ve cefayı düşünsün.
5- Allah’ın nimetlerini, yüce makamları tefekkür etsin.
Ayetleri ve alametleri düşünmek şöyle olur:
Kişi, Allah’ın kudretini düşünmeli. Bunları, yerin ve semaların yaratılışında, güneşin doğuşunda ve batışında, gecenin ve gündüzün değişmesinde, bilhassa kendi nefsinde görmelidir. Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
“Kesin olarak inananlar için yeryüzünde nice ibretler vardır. Kendi nefislerinde de öyle, göremiyor musunuz?” (Zâriyat Sûresi, ayet 20-21)
Yeryüzünün dağlarında, denizlerinde, ağaçlarında, bitkilerinde, madenlerinde ve canlılarında Cenâb-ı Hakk’ın kudret, irade ve birliğine delalet eden alametler açıkça sergilenmektedir. Bir kimse ayetler ve alametler üzerine tefekküre dalarsa şüpheden arınmış bilgisi artar, marifeti ziyadeleşir. Allahu Teâlâ buyuruyor ki:
“Allah’ın nimetlerini saymakla bitiremezsiniz.” (İbrahim Sûresi, ayet 34)
İnsan, görünen veya görünmeyen bütün nimetler üzerine düşünerek muhabbetini artırmış olur.
Bu hususta Ömer b. Abdülaziz (ra) der ki:
“Allah’ın nimetleri hususunda düşünmek, ibadetin en faziletlilerindendir.”
Kaynak: Miftâhu’r-Rüşd
Kur’an-ı kerimde iyiler övülürken buyuruluyor ki:
(Onlar ayakta iken, otururken, yanları üstüne yatarken hep Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını inceden inceye düşünürler. “Ey Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın. Sen [boş, manasız şeyler yaratmaktan] münezzehsin. Bizi Cehennem azabından koru” derler.) [A. İmran 191]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın azameti, Cennet ve Cehennem hakkında bir an tefekkür, bir geceyi ihya etmekten iyidir.) [Ebuşşeyh]
(Sükûtu tefekkür, bakışı ibret olup çok istigfar eden kurtuldu.)[Deylemi]
Âlimler buyuruyor ki:
Tefekkür, insanı bilgili eder. Bilgili olan da amel eder. (Vehb bin Münebbih)
Allahü Teâlânın azametini düşünen insan, Ona isyan edemez. (Bişr-i Hafi)
“İnsan, tefekkür ederek kâinat kitabını okumayı öğrenebilirse, çevresinde gördüğü her zerre ona Cenâb-ı Hakk’ı anlatır, mârifetullâha ulaştırır.”