Gözlerim dalıyor uzaklara, uzak dediğim yer aslında benim kendi içim,
En uzak yer benim içim çünkü..
Dalarken nereye niye baktığımı bilmiyorum bazen.
Bazen bir özlem bazen geçmişe bir serzeniş.
Düşüncelerimle baş başa yorgun düşüyorum..
Başımı yastığa koyduğumda hepten kayboluyorum.
İnsanın en büyük sır’ı kendi içindeymiş.
Bu yüzden küskünüm yastığa ve birazda dargın uykuya.
Rüyalarımda bir artık akşamlar var güneş bile küsmüş adeta.
Uzaklara dalıyorum uzak olan benliğimin girdaplarına.
Bir tutsak , uçsuz bucaksız çölü geçememek, cennete yaklaşamamak cehennem ateşinde yanamamak, Yusuf’un kuyusundan çıkamamak , Nuh un gemisine binememek , Musa yla Nil in karşısına geçememek , bir adım öteye gidememek Araf da kalmak böyle birşey Nefsim dünya diyor ruhum arafta isyan ediyor. Okuyunca böyle hissettim