Eğer Kadınlar, bizim dinimizin, İslam’ın kendilerine verdiği kıymeti, rahatı, huzuru, hürriyeti ve boşanma hakkına malik olduklarını bilmiş olsalar, bütün dünya kadınları, hemen Müslüman olurlardı.
Müslümanlıkta kadın sultandır. Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet’te kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise eşi , evli değilse babası, babası da yoksa, en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur . Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar.
İslamiyet’te geçim yükü erkek ve kadın arasında paylaştırılmamıştır. Bir erkek, hanımını tarlada, fabrikada veya herhangi bir yerde çalışmaya zorlayamaz. Eğer kadın isterse ve erkek de razı olursa, kadın kendine uygun bir işte çalışabilir. Fakat, kadının kazancı kendisinindir. (olması gereken budur Şeriate göre ancak günümüzde ne kadar kişiler bunları uyguluyor bilinmez … sorumluluklar herkesin kendisine aittir Günahıyla sevabıyla… şimdi de Evlilikte nasıl olması gerekiyor.. Erkeğin eşleri üzerinde hakları olduğu gibi hanımlarında eşleri üzerinde hakları vardır .
Birkaç maddede belirtilmiş bunları paylaşalım inşaALLAH …
- Nafakasını kısmamalıdır. Hanımının malını, parasını ondan izinsiz yememelidir? Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem: “Evlenip de, mehr vermemeye niyyet eden, kıyamette Allahü Tedâlâ’ya, hırsızlar zümresinden sayılarak mülâki olur” Şerîatin (Şeriat Allah’ın koyduğu, inanılmasını ve yaşanmasını emrettiği i’tikadî, içtimaî, iktisadî, hukukî ve ahlâkî kanunların bütünüdür.) ilim ve edeblerini ona öğretmeli, onun bilmesi ve yapması gereken farzları, vâcibleri, namaz, oruç ve diğerlerini öğretmelidir.
Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Kıyamette en şiddetli azâb, hanımını câhil bırakıp, ona din bilgilerini öğretmeyenedir. Kıyamet günü ikisi de ateşten minber üzerinde oturturlar. Kadın kocasına, Allah serd ni rüsvâ etsin. Bana dünyâda ma’rûf olanları emr, münker olanları nehy etmedin, yüzümü dünyâdan çevirip, âhirete kıymet verdirmedin. Kendini de, beni de helak eyledin der, sonra zebânîler ikisini de Cehennem tarafına sürerler.”
Diğer bir hadis-i şerif de: “Sizden herbiriniz çoban gibidir ve herbiriniz emriniz altındakilerden sorumlusunuz” buyuruldu.
- Hanımı ile güzel huylu, güler yüzlü olmalıdır. Allah Teâlâ Nisa sûresi ondokuzuncu âyet-i kerîmesinde: “Onlarla iyi hayat sürün” buyuruyor.Keşf ve beyân tefsirinde diyor ki: Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem Ebûbekr Sıddîk radıyallahü anh’a: “Ey Ebâbekir, erkek, hanımınyüzüne güler yüzle bakarsa, defterine bir köle âzâd etmiş sevabı yazılır, tebessüm ederse hac ve ömre sevabı yazılır” buyurdu.
- Dışarı işlerini ona yaptırmamalı, yabancı erkeklerin görmesinden onu korumalıdır. Yoksa vâki olacak fesadın günâhı, kocasına Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem ev işlerini Hazret-i Fâtıma’ya, dışarı işlerini Hazret-i Ali’ye vermişti. Buyurdu ki: “Hanımının evde oturması için, işlerini, ihtiyaçlarını gören, hanımını yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, ümmeti Muhammed’in düşmana esir düşenlerini satın almış, âzâd etmiş gibidir.” Hanımına helâl yedirmeli, helâl elbise giydirmelidir. Rasûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem:“Haramdan hâsıl olan ete, ateş daha uygundur” buyurdu.
- Hanımının sıkıntı ve huysuzluklarına katlanmalı, sevaba kavuşmalıdır. Sahîhayn denen Buhâri ve müslim hadis kitablarında, Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifde:
“Kadınlara nasihat ediniz. Muhakkak ki, onlar, kaburga kemiğinden yaratılmışlardır. Elbette kaburga, kemiklerin en eğrisi olan en üstekindendir. Doğrultmaya kalkarsanız, kırarsınız kendi haline bırakırsanız eğri kalır. Onlara dâima nasihat ediniz” buyuruldu. Onlara sertlik ve zorlamayı hadden aşırı yapmayın. Onları tamamen kendi hallerine de bırakmayın yani onları tatlı dil, güzel söz ile idare edin.
(Âile Saâdeti, Sâdık Dânâ)
Bunları belirttikten sonra eş seçiminin Dünya ve ahiret saadeti için ne kadar önemli olduğunun, zaten Müslüman olan Takva üzere yaşayan yada yaşamaya çalışanlar bilincindedir. Cüzzi İrademizi ve dualarımızı bu yönde kullanmak daha hayırlı olacaktır. Tabi bazen insanlar göründüğü gibi olmayabilir yanış tanırsın/ tanıtır … yada sonradan doğru yoldan çıkabilir aynı zamanda geçimsiz, huysuz şiddet eylimli, anlatırsın anlamaz, anlar yapmaz vs . hayatınızı zindana çevirebilir artık buda bir imtihana vesile olur o zaman da hayatınızın geri kalan döneminde ne yapmak gerektiğine yine cüzzi iradenizle bir karar vermeniz gerekebilir …
Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem sâliha bir hanımefendiyi şöyle tavsîf etmişlerdir:
“Mü’min, Allâh’a takvâdan sonra en ziyâde sâliha bir eşten hayır görür. Böylesi bir kadına emretse itaat eder. Ona baksa sevinç duyar. Bir şeyi yapıp yapmaması hususunda yemin etse, kadın bunu yerine getirerek onu yeminden kurtarır. Zevcesinden ayrılıp uzak bir yere gitse, kadın hem kendi nâmusunu korur hem de kocasının malı hususunda hayırlı ve dürüst olur.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 5/1857)
Sâliha bir hanımefendi;
1- Âilenin huzurunu temin eden ve gönülleri aydınlatan âdeta billur bir avizedir.
2- Âilesine cennet saâdeti bahşeden hoş kokulu bir çiçek, saâdet bahçelerinin en kıymetli tezyinâtıdır.
3- Şefkat, merhamet, iffet, edep, hayâ, tevâzu, cömertlik, tefekkür ve tahassüs ile zirveleşen fazîlet âbidesidir.
4- Evinin işlerini, eşinin ve çocuklarının hizmetini îfâ ederken dahî Kurʼân-ı Kerîm ile ünsiyetini ihmâl etmeyen bir gayret ve ferâgat timsâlidir.
5- Etrâfına gayet latîf bir lisanla, nezâket ve müsâmaha ile muâmele eden bir zarâfet numûnesidir.
6- Onun yüreği, kendi yavrusundan başlayarak yeryüzündeki bütün âcizleri, muhtaçları kucaklama temâyülü ile dolu bir rahmet dergâhıdır.
7- Mü’minin takvâdan sonra sahip olabileceği en hayırlı nîmettir.
8- Sâliha bir hanımefendinin takvâ ve istikâmeti; kocasını, çocuklarını, akrabalarını ve hattâ komşularını hayır ve hasenâta teşvik edecek mâhiyette olur.
9- Beyini hiçbir zaman ihmâl etmez, âile fertleri arasında onu ikinci sıraya düşürmez
10- Eşi evine döndüğünde onu kapıda, güler yüzle karşılar; evinden çıkarken de güzel sözler ve duâlarla yolcu eder.
11- Üstünü-başını ve evini temiz, tertipli ve güzel tutmaya dikkat eder. Efendisinin nefretini celbedecek nâhoş görüntü, kötü koku vb. menfîliklerden kaçınır.
12- Ev işlerinde ve çocukların hizmetinde kendisi çok yorulmuş olsa bile bunu belli etmez, beyinin yanında yüzünü ekşitmez. Onun sıkıntılarını paylaşır, tatlı diliyle tesellî kaynağı olur, yorgunluğunu atmasına yardımcı olur.
13- Sâliha bir hanım, eşini memnun edebilmek için; onun hislerini, ideallerini, ilgi alanlarını, zevklerini iyi anlamaya gayret eder. Meselâ efendisinin yemek yiyeceği, dinleneceği vakitleri iyi takip eder. Yani bunları hangi vakitte yapmayı alışkanlık hâline getirmişse, o vakitleri gözetip hazırlığını zamanında yapar.
14- Sâliha bir hanım, beyine hayırlı ve meşrû her işinde destek olur.
15- Âile sırlarını kimseye ifşâ etmez.
16- Sâliha bir hanım, efendisinin sevinciyle sevinir, kederiyle kederlenir. Âdeta iki bedende tek bir yürek olur.
17- Hayat sürprizlerle doludur. Saâdet mevsimleri gibi, felâket zamanları da olur. Böyle durumlarda sâliha bir hanım, elinden gelen hiçbir fedakârlığı esirgemez. Efendisinin yükünü hafifletmeye gayret eder. Efendisi evine ne getirebilirse, buna hamd eder, şükreder, şikâyeti unutur, rızâ hâlinde olur.
18- Sâliha bir hanımefendi, beyinin davranışlarına son derece dikkat eder. Şâyet efendisinin bir hususta asabîleştiğini fark ederse, meseleyi münâkaşa raddesine vardırmadan, alttan alarak, sükûnet, sühûlet ve mülâyemetle tatlıya bağlamaya çalışır.
19- Sâliha bir hanımefendi, kocası ne kadar asabîleşse de kendisine yakışan edep ve terbiye dâiresinin dışına çıkmaz. Öfkeyle karışık münâkaşaların hiçbir hayır getirmeyeceğini, bilâkis aradaki muhabbet ve saygıyı zedeleyip âile yuvasını tehlikeye atacağını dâimâ göz önünde tutar. Kocasının hatâsını anlayıp telâfî edeceği zamanı sabırla bekler…
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de böyle sâliha bir hanımefendinin uhrevî mükâfâtını;
“Kocası kendisinden memnun olduğu hâlde ölen (takvâ sahibi bir) kadın Cennet’e girer.” (Tirmizî, Radâ’, 10/1161; İbn-i Mâce, Nikâh, 4) beyânıyla müjdelemiştir.
Rabbimiz Salih ve Salihalardan olabilmeyi lûtf u keremiyle ihsan buyursun İnşaALLAH … Amin.
Amin İnşaALLAH… Allah c.c o annelerin ayakları altına cenneti sermiştir…Lakin Anneliği de Herkese Nasip etmemiştir…Annelik sadece doğurup Dünyaya Getirmek Değildir…Anne Aynı zamanda Çocuğun Alimidir…Lakin Günümüzün En Büyük Hastalığı Haline Gelen…Evlenme Ve Aile Toplumu Gün Geçtikçe Çöküş yaşanıyor…Bugün Boşanma oranı Evlilik oranını geçmiş durumda…Bunun emelinde Yeterince Dinimizi bilmeyişimiz Ve idrak edemeyişimizden kaynaklanır…Adeta Dünya malına tapan bir toplum haline Gelmiş durumda…” Ben yaşamadım Kızım yaşasın ” Diyen annelerden tutun ” Gençtir Yapar ” Diyen babalara kadar Herkes bundan sorumludur…Evliliğin önüne adeta çin seddi gibi engeller koymuşlar…Ve Gençler Evlilikte sıkıntı yaşıyorlar…Evlilik para ve altın üzerine inşa edilmiş bir sistem haline gelmiş… Halbuki Temelinde Sadakat Güven Ahlak İlim Sevgi Saygı olması gerekirdi…Maalesef çok az kişi bunu uygulayabiliyor…Rabbim Dünya Ve Ahiret Saadeti Versin Cümlemize inşallah…Amin
Yüreğine Gönlüne Sağlık Elnur
“Halbuki Temelinde Sadakat Güven Ahlak İlim Sevgi Saygı olması gerekirdi…Maalesef çok az kişi bunu uygulayabiliyor…Rabbim Dünya Ve Ahiret Saadeti Versin Cümlemize inşallah…Amin”
Amin İnsaALLAH . Tesekkür ederim Turab seninde gönlüne sağlık olsun .
Teşekkür ederiz Güzel ve bilgilendirici bir yazıydı Elnur. Emeğinize sağlık .
Selamun Aleyküm
Kişiye imandan sonra verilen şeylerin en hayırlısı saliha kadındır.
En Kalbi Duygularım İle Saygılar
Ve aleykumselam teşekkür ederim BiLaL , hifa .