Toplumun düşünceleri ile yapılandırılan, millet ne der diye endekslenen evlilikler ve bunu yürütemeyen bireyler.
Günümüz evlilikleri örf, adet, gelenek ve göreneklerden çok uzak artık. Görücü usulü evlilikler gençlerin burun kıvırarak baktıkları (hangi çağda yaşıyoruz canım) söylemlerinin çoğaldığı flört denen ahlaksızlığın diz boyu olduğu zamandayız.
Gördüm beğendim tamam imkanlarda az çok el veriyorsa gençler kendi aralarında nihayete erdikleri kararlaştırdıkları birlikteliklerinde evliliğe doğru adım atılıyor.
Büyüklerin kukla olarak kullanılıp adı söz nişan tören denen eğlenceye, günah kokularının sardığı ortama isteyerek veya istemeyerek zoraki şekilde dahil olmaları sağlanır.
Haram ile başlanan bu süreç son hızla ile davam eder. Gelinin istekleri düğün aşamasındaki harcamalar alır başını gider.
Gelin ve damat adayının birbirini çok sevdikleri aşklı meşkli şiirsel sözler havada kalır. Artık ayakları yere basar damat ve gelinin kız tarafı için ne koparsam kar yolunacak kaz gibi görünen damat vardır.
O olmasa olmaz bu olmasa olmaz şu eksik olsa el Alem ne der ilk kızım son oğlum biz onu alamasak nasıl karşılanır telaşından borç batağına batan bireyler.
Harcamalara yetişemeyen anne ve babalar bankaya koşan borç almaya gayret eden damat veya gelin adayları.
İnsanların az oyun, halay denen rezalet için tepinmeleri için yığınla düğün salonlarına dökülen paralar. helal olan bir şeyi en mahrem şeyleri ortaya serpmek için tüm gayretin sarf edildiği hengamelerden biride düğün fiyaskosu.
Ve mutluyuz evleniyoruz diye süslenen arabalar.
Bir ayı geçmeden huzursuzluk ile çatırdayan yeni çiçeği burnunda evlilikler.
O koskocaman aşk çabuk bitmiş kavgalar başlamıştır. Şiddetli geçimsizlik diye ortalarda yaygaralar koparan yeni evli aile kuran bireyler. Eşya almak için en pahalı gelinliği giymek için yaygara koparan gelini kışkırtan büyükler neden el alem ne der deyip gençleri susturmaz.
Boşa gitsin canım sen bunu çekmek zorunda mısın ben olsam boşardım demelerle her türlü pisliğe batırılarak kurulan aileyi adeta kendi heva hevesleri için parçalaya biliyorlar.
Balık baştan kokmuş süreç en başından yanlış işlemişti.
Birbirine meyletmiş gönül dünya endeksli bir yaşam düşünmemiş olsa. Rıza ve rahatın bu dünyada olmadığını Her sıkıntının gelebileceğini ve bunu kadın erkek karı koca beraber göğüslemek zorunda olabileceklerini anlasalardı, Şiddetli geçimsizlik diye dertleri olmayacaktı.
Evlerine eşya yığma derdinden çok gönül evlerini onarıp süslemeye gayret edeceklerdi. Sadakat, huzur, güven, sevgi, inşaatı ile meşgul olduklarından etrafta olup biten onları üzemeyecekti.
Saadet uzakta değildi. Evlilik bizlere yanlış anlatılmıştı. Halada bu yanlış toplumda hakim. Evlilik sevmekti aşk’tı kadere rızaydı kazaya belaya sabırdı. Sevmekti fedakarlıktı. Dinin yarısını garantiye almaktı.
İçi boş bir evin bir kilimi bir yatağı iki kaşığı bir çanağı bir tenceresi vardı, ama gönüller dolu doluydu.
Şimdi hanelerde evler eşyalarla tıklım tıklım ama gönüller tam takır kuru bakır hesabı.
Beklenen son geliyordu. Hızla kendi aralarına aldıkları bu kararı aynı hızla bitirmeye karar veren bireyler. aynı hızla boşanmaya karar verirler.
Emek verilmeden elde edilen kazanımlarında heba etmekte ne can sıkar nede kişiyi üzer.
Piyango biletinden çıkan paranın har vurup harman savrulması gibi. Çaba gayret verilmeden kıymet bilinmeyen sevgide birliktelikte, kaybedildiğinde pekte umursanmaz. “Haydan gelmiş huya gitmiştir.” tabiri kullanılır. kaybedilen haram para için, ne yazık ki bunu günümüz evliliklerinde de demek mümkün gibi artık.
Haberlerde çıkan bir haberde bir kadın kocasından boşanmasını kutlamak için bir gelin arabası süslermiş arakasında Boşandım çok mutluyum yazdırtmıştı. Ne acı evlilik artık evlilik değil ayak bağı gibi görülür olmuş.
Evlilik diğiverince Rahmetli abimin sözleri aklıma düşüverdi…
Alacağın kişi senin helalin olacak namusun olacak ve emanetin olacak..Nasıl sen evlenirken huzur kapısı açılırsa karşı taraf içinde aynı tarzda kapı açılır .. Sakın ha dikkatli olacağın diğer bir konuda yemeklerine laf etme,, her ailenin yemek yeme alışkanlıkları çok farklıdır kuru fasulye der geçersin lakin, kimisi ekmek banarak kimiside susuz sever söz etmeyeceksin..
ev işlerinde yardımcı olacaksın gibi bir sürü öğütler abidesi…
evlenmeden önceki halimizle evlendikten sonraki haller aynı olup tutarsızlıklar olmamalıdır.Yalan yumak gibidir , söğledikçe sökelenir elbet.Neysek o şekilde duruşumuz olmalı ve yapabileceğimiz şeylerin sözlerini karşı tarafa vermeliyiz.Evin güzelliği içinde ki bulunan eşyalar değildir.Evin güzelliği içinde ki tebessüm dolu huzur sesidir..
Unutulmamalıdır ki kapı kapanınca sadece evde eşler kalmaktadır…
Canım balım tatlım hayatım söz leri güzeldir lakin eşe verilen en güzel söz benim düşüncemdir bu , ona verilen değerdir.Ona gösterilen saygıdır elbet…
Rabbim herkesin karşısına anlaşabileceği güzel bir eş (güzellik dış görüntü değil huy ve iman güzelliği) nasib etsin inşaAllah
güzel bir paylaşım güncel bir paylaşım emeklerine sağlık EhiL…
Diyar ben paylaşımlarınızı takip ediyorum hepsi farklı güzel ve doğru..Helal olan evliliklerde haramlasiyo huzursuzluk alıp başını gidiyor..Ve nerde hata yaptık sözleri..Temel sağlam olmalı sorun temelde..çok beğendim yazıyı dayanamayıp yazdım eline yüreğine sağlık
Sizlerinde emeğine sağlık SaruHan Ve Diyar can yazıya renk katmışsınız teşekkür ederim.